Hakan Baba bildiriyor:
Dün fark ettim ki insanın sırtında bir el hissetmesi kadar motive edici ve rahatlatıcı bir güç yok...
Dün Duru, elimden tuttu ve bizim yatak odasındaki şifonyerin yanına götürdü...
Kızımın tek derdi şifonyerin üstüne tırmanmak ve annesinin boncuktan yapılma kolyelerini karıştırmak... =)
17-18 aylıkken ilk iki çekmecenin tutacaklarına basıp yukarı çıkabiliyordu zaten.
21 22 aylıkken sırtına elimle dayadığımda en üste kadar çıkmaya başladı...
Dün de çıkmak isterken sadece elimi çok az dokundurdum. Hiç güç vermeden debelendi zorlandı ve çıkmayı başardı... :)
Çok mutlu olduğumu söylemeliyim...
Tabi bu Seçil'in hiç hoşuna gitmeyecek. Duru'nun tek başına çıkabilmesi, içindeki potansiyel karıştırma güdülerini serbest bırakması demek...
Tehlikeli de olabilir ki bunu aklıma getirmek gereksiz yere tasalanmak istemiyorum...
Şimdi daha da iyi anladım, dayı faktörünu :) sırtında bir el hissetmek insana daha rahat daha güvenli iş yapmasını sağlıyor...
Sizin de çocuğunuz var ise elinizi sırtına koyup bir daha deneyin bakalım... Ne her zaman elinizi sırtına koyun ne de hep çekin...
Ben şuna başladım: Kendi başına yapabileceklerinde çekip, tehlikeli olabileceklerde elimi koymaya, kendi kendine yapabileceği ve kendine güvenmediği durumlarda da elimi hissettirmeye başladım. Bakalım nasıl bir çocuk yetiştireceğiz?
Duru'nun Web Sitesi durusengul.com
Duru Bebek.
1 Şubat 2007 saat 20:00 da sanki tam zamanlamış gibi doğdu...
Kollarıma ilk aldığımda rüyadamıydım, dünyadamı halen bilemiyorum.
Sevgili kızımız hayatımıza girdi gireli bi başka oldum desem yeridir.
İlk hasta olduğu tarih 30 Ağustos gecesi bu blog u açmaya karar verdim.
Annesi Seçil ve ben ara sıra birşeyler yazmaya çalışıyoruz.
Hakan Şengül
26 Mayıs 2009 Salı
11 Mayıs 2009 Pazartesi
Evcilik Oyunu
Bu akşam ilk defa Duru ile evcilik oynadık.
Duru annesi ve bana kahve yapıp ikram etti.
Oyun köşesinde Seçil ve oyuncakları ile oynarken ben de yanlarına gittim.
Duru kahve pişiriyordu... :)
Duru annesi ve bana kahve yapıp ikram etti.
Oyun köşesinde Seçil ve oyuncakları ile oynarken ben de yanlarına gittim.
Duru kahve pişiriyordu... :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)