21 Aralık 2009 Pazartesi

Hakan BABA öğle arasında bildiriyor...

Bizim kız, yuvada ki oyun grubuna başladı başlayalı daha bir güzel konuşur oldu.
Bu gün de dumur durumları yarattı bende.
Salonda koltukların arasında yaptığımız Duru'nun odasında koltuğuna oturmuş, bebeğini almış ve uyutuyordu. Sanki büyümüş te küçülmüş gibi, bebeği ile konuşuyor, üşümesin diye sarıp sarmalıyordu. Sorumluluklara başladık sanırım...

20 Aralık 2009 Pazar

Dışarı Çıkma Hazırlıkları...

Bu gün hava soğuk. Duru da evde sıkıldı. Biz de dışarı çıkalım dedik. Sahildeki Koçtaş'a gidip birkaç şey almam gerekiyordu. Duru ile baba-kız gidelim hem birlikte zaman geçirelim hem de eve tıkılıp kalmayalım dedik.
Duru'nu bere ve eldivenlerini giydirdik.
Bizim kızan çok sıcaklayan bir tip olduğu için ancak oyunla, ne güzel oldu lafları ile giydiriyoruz.
Onun da dikkatini çekince resimlerini çekmeden edemedim....
Buyrun seyreyleyin :)

15 Aralık 2009 Salı


Yeni karar...
Bugün Duru okula haftanın beş günü 10-12 arasında gidecek.
Dün akşam oturup karar verdik,
Haftanın üç günü az geliyor. Öğretmenleri de Duru'nun okula iyice alıştığını ve daha fazla gelmek istediğini söyledi. Gerçekten de bizim kız okulun sokağına geldiğimizde elimizi bırakıp koştura koştura okula gidiyor. Gerçi benden çok kayınpeder okula götürüyor... Ona da aynı şekilde davranıp okula koşturuyormuş...
Umarım bundan sonraki eğitim hayatında da okulu sever ve başarılı olur.

Akşam kızım ile annesi okula götürmek üzere kurabiye pişirdi. Seçil her zamanki yaratıcılığı ile kurabiyelerin üstünü süslemeye başladı... Aşağıdaki görüntüler ertesi gün sanırım 3 dakika içinde bitmişti.


16 Ekim 2009 Cuma

Hakan BABA Bildiriyor...

Duru bugün oyun grubuna başladı.
Ne kadar gurur duydum bilemezsiniz... He babanın çocuğunu okula göndermesi gibi ben de gurur duydum.
Anne ve Dede ile okula gitti. Tabi ben de ilk gününde yalnız bırakmadım.
Hadi bakalım hayırlısı...

26 Mayıs 2009 Salı

Sırtında Bir El

Hakan Baba bildiriyor:

Dün fark ettim ki insanın sırtında bir el hissetmesi kadar motive edici ve rahatlatıcı bir güç yok...



Dün Duru, elimden tuttu ve bizim yatak odasındaki şifonyerin yanına götürdü...

Kızımın tek derdi şifonyerin üstüne tırmanmak ve annesinin boncuktan yapılma kolyelerini karıştırmak... =)



17-18 aylıkken ilk iki çekmecenin tutacaklarına basıp yukarı çıkabiliyordu zaten.

21 22 aylıkken sırtına elimle dayadığımda en üste kadar çıkmaya başladı...

Dün de çıkmak isterken sadece elimi çok az dokundurdum. Hiç güç vermeden debelendi zorlandı ve çıkmayı başardı... :)



Çok mutlu olduğumu söylemeliyim...
Tabi bu Seçil'in hiç hoşuna gitmeyecek. Duru'nun tek başına çıkabilmesi, içindeki potansiyel karıştırma güdülerini serbest bırakması demek...
Tehlikeli de olabilir ki bunu aklıma getirmek gereksiz yere tasalanmak istemiyorum...

Şimdi daha da iyi anladım, dayı faktörünu :) sırtında bir el hissetmek insana daha rahat daha güvenli iş yapmasını sağlıyor...

Sizin de çocuğunuz var ise elinizi sırtına koyup bir daha deneyin bakalım... Ne her zaman elinizi sırtına koyun ne de hep çekin...
Ben şuna başladım: Kendi başına yapabileceklerinde çekip, tehlikeli olabileceklerde elimi koymaya, kendi kendine yapabileceği ve kendine güvenmediği durumlarda da elimi hissettirmeye başladım. Bakalım nasıl bir çocuk yetiştireceğiz?

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Evcilik Oyunu

Bu akşam ilk defa Duru ile evcilik oynadık.
Duru annesi ve bana kahve yapıp ikram etti.

Oyun köşesinde Seçil ve oyuncakları ile oynarken ben de yanlarına gittim.

Duru kahve pişiriyordu... :)